Selamlar,
şöyle bir durum var: http://hurdasanat.com/blog/?p=927
Her durumda sizden ricamız, eğer merakınızı celbederse, bu işin taliplerine vesile olmanız.
Kolaylık ve muhabbet.
26 Ekim 2011 Çarşamba
22 Ekim 2011 Cumartesi
Auteur, Yapımcı ve Seyirci Üzerine Fragmanlar
Auteur, izleyici ve yapımcıya bağlıdır.
Temel anlamıyla kullandığımız teknoliji yönetmen için bir sorun değil, aksine yaptığı şeyin biçimi ve yöntemidir.
Yönetmen seyirciye bağlıdır, çünkü yaptığını seyredecek olan izleyicidir.
Ama yönetmen izleyeciye bağlı da değildir, çünkü yaptığı şeyi zaten kendisi izleyecektir.
Yönetmenin yaptığı işin izlenmesine gerek yoktur.
Yönetmenin yapığı işi kendisinin de izlemesine gerek yoktur.
Ama yönetmen seyirciyi zaten kafasında düşünmüştür. İşini yaparken seyirci hep kafasında bir yerde durmuş, onun yaptığı işe biçim vermiştir.
O halde aslında filmi çeken seyircidir.
Auteur, yapımcıya bağlıdır.
Auteurün film çekmesine ve onun seyirci ile buluşmasına izin veren yapımcıdır.
Yapımcı yönetmene sadece para verir.
Para yönetmenindir. Değildir. Para herkesindir. Değildir. Para yapımcınındır. Değildir. Para seyircinindir. Değildir.
Yapımcı yönetmenden şu tür, söyle bir film, şöyle duygular istese ve yönetmen bunları verdiğini düşünse de, aslında ikisi de istediğine ulaşamıştır. Çünkü istediğine ulaşan yalnızca seyircidir.
Sinema aleminin sahibi seyircidir. Sinema aleminin sahibi yapımcıdır. Sinema alemenin sahibi yönetmendir. Sinema aleminin sahibi seyirci değildir. Sinema aleminin sahibi yapımcı değildir. Sinema aleminin sahibi yönetmen değildir. Sinema aleminin sahibi vardır. Sinema aleminin sahibi yoktur.
Son not: "Ha nasıl karışamaz. Ben bu şekil giyinirim. Bu bayan şu şekil giyinir. Hiç kimse kimseye karışmaya bir hakkı yok. Özgürlüğü birdir"
Temel anlamıyla kullandığımız teknoliji yönetmen için bir sorun değil, aksine yaptığı şeyin biçimi ve yöntemidir.
Yönetmen seyirciye bağlıdır, çünkü yaptığını seyredecek olan izleyicidir.
Ama yönetmen izleyeciye bağlı da değildir, çünkü yaptığı şeyi zaten kendisi izleyecektir.
Yönetmenin yaptığı işin izlenmesine gerek yoktur.
Yönetmenin yapığı işi kendisinin de izlemesine gerek yoktur.
Ama yönetmen seyirciyi zaten kafasında düşünmüştür. İşini yaparken seyirci hep kafasında bir yerde durmuş, onun yaptığı işe biçim vermiştir.
O halde aslında filmi çeken seyircidir.
Auteur, yapımcıya bağlıdır.
Auteurün film çekmesine ve onun seyirci ile buluşmasına izin veren yapımcıdır.
Yapımcı yönetmene sadece para verir.
Para yönetmenindir. Değildir. Para herkesindir. Değildir. Para yapımcınındır. Değildir. Para seyircinindir. Değildir.
Yapımcı yönetmenden şu tür, söyle bir film, şöyle duygular istese ve yönetmen bunları verdiğini düşünse de, aslında ikisi de istediğine ulaşamıştır. Çünkü istediğine ulaşan yalnızca seyircidir.
Sinema aleminin sahibi seyircidir. Sinema aleminin sahibi yapımcıdır. Sinema alemenin sahibi yönetmendir. Sinema aleminin sahibi seyirci değildir. Sinema aleminin sahibi yapımcı değildir. Sinema aleminin sahibi yönetmen değildir. Sinema aleminin sahibi vardır. Sinema aleminin sahibi yoktur.
Son not: "Ha nasıl karışamaz. Ben bu şekil giyinirim. Bu bayan şu şekil giyinir. Hiç kimse kimseye karışmaya bir hakkı yok. Özgürlüğü birdir"
1 Ekim 2011 Cumartesi
Kafa Dengi
Gökdemir İhsan 1 Ekim Cumartesi (bugün) 23:30'da Kanal24'te Tarık Tufan ve Selahattin Yusuf'la "Kafa Dengi" için vira bismillah diyor. Temenni ve eleştirilerinizi bekliyor. İzlemeyeni, paylaşmayanı, izletmeyeni dövüyorlarmış. İyi çalışın, sınavda çıkacak.